top of page

İş Dünyasında Zirveye Giden Yol Kitap Özeti

  • Yazarın fotoğrafı: okancilingiroglu
    okancilingiroglu
  • 30 Kas 2024
  • 5 dakikada okunur

İş Dünyasında Zirveye Giden Yol Kitap Özeti

Marshall Goldsmith'in 2007 yılında kaleme aldığı "İş Dünyasında Zirveye Giden Yol (What Got You Here Won't Get You There)" adlı kitabı, başarılı insanların daha da başarılı olabilmeleri için kişiler arası davranışlarını ve kendi algılarını nasıl değiştirebileceklerine odaklanıyor. Goldsmith, uzun yıllar boyunca üst düzey yöneticilerle çalışmış deneyimli bir liderlik koçu olarak, başarılı insanların genellikle farkında olmadıkları veya kabul etmedikleri davranışsal kusurların kariyerlerini nasıl engelleyebileceğini bu kitapta detaylandırıyor.


Kitabın ana mesajı, bizi bugünkü konumumuza getiren şeylerin bizi istediğimiz yere götüremeyeceğidir. Başarılı insanlar genellikle kendilerini başarıya ulaştıran davranışlara sıkı sıkıya bağlanırlar, ancak bu davranışlar bir noktadan sonra ilerlemeye engel olabilmektedir.


Goldsmith, başarılı insanların sıklıkla düştüğü 20 kötü alışkanlığı tanımlıyor:


  1. Her zaman kazanma ihtiyacı: Bu alışkanlık, kişinin her durumda haklı çıkma ve kazanma isteğidir. Önemsiz konularda bile tartışmaya girme ve son sözü söyleme ihtiyacı hissederler. Bu davranış, ilişkileri zedeleyebilir ve işbirliğini engelleyebilir.

  2. Sürekli kendi fikirlerini ekleme dürtüsü: Başkalarının fikirlerine sürekli olarak katkıda bulunma veya "daha iyi" öneriler sunma eğilimidir. Bu, diğer insanların fikirlerini değersizleştirebilir ve yaratıcılıklarını bastırabilir.

  3. Yargılayıcı olma: Başkalarının fikirlerini ve eylemlerini sürekli olarak eleştirme ve değerlendirme eğilimidir. Bu, açık iletişimi engeller ve insanların risk almaktan kaçınmasına neden olabilir.

  4. Yıkıcı yorumlar yapma: Başkalarını küçük düşüren veya moral bozan yorumlar yapma alışkanlığıdır. Bu tür yorumlar, iş ortamında güveni ve saygıyı zedeleyebilir.

  5. "Hayır", "ama" veya "ancak" ile başlama: Bu kelimelerle başlayan cümleler genellikle savunmacı veya olumsuz bir ton taşır. Bir önceki cümle olumlu olsa bile, bu olumluluğu yok eder. Bu, karşı tarafın fikirlerini hemen reddetme eğilimini gösterir ve açık diyaloğu engeller.

  6. Sürekli ne kadar zeki olduğunu gösterme çabası: Kendi zekasını ve bilgisini sürekli olarak vurgulama ihtiyacıdır. Bu davranış, başkalarını küçümseme veya onların katkılarını göz ardı etme olarak algılanabilir.

  7. Öfkeli konuşma: Duygusal tepkiler verme ve öfkeyle konuşma alışkanlığıdır. Bu, profesyonel ortamda saygınlığı zedeler ve etkili iletişimi engeller.

  8. Negatiflik: Her fikre veya öneriye olumsuz yaklaşma eğilimidir. Bu, yenilikçiliği ve yaratıcılığı bastırır ve ekip moralini düşürür.

  9. Bilgi saklama: Önemli bilgileri paylaşmama veya kısıtlı paylaşma alışkanlığıdır. Bu, güven eksikliğine ve ekip içi işbirliğinin azalmasına neden olur.

  10. Takdir etmeme: Başkalarının katkılarını ve başarılarını fark etmeme veya takdir etmeme durumudur. Bu, çalışanların motivasyonunu ve bağlılığını azaltır.

  11. Hak etmediği övgüyü sahiplenme: Başkalarının başarılarını kendine mal etme eğilimidir. Bu davranış, güveni zedeler ve ekip çalışmasını olumsuz etkiler.

  12. Mazeret üretme: Hatalar veya başarısızlıklar için sürekli olarak bahaneler bulma alışkanlığıdır. Bu, kişisel sorumluluk almayı engeller ve gelişimi yavaşlatır.

  13. Geçmişe takılıp kalma: Geçmişteki olayları veya hataları sürekli olarak gündeme getirme eğilimidir. Bu, ileriye odaklanmayı ve yeni fırsatları değerlendirmeyi engeller.

  14. Favoritizm yapma: Bazı çalışanlara diğerlerinden daha fazla ilgi gösterme veya ayrıcalık tanıma durumudur. Bu, ekip içi çatışmalara ve motivasyon kaybına neden olabilir.

  15. Pişmanlığı ifade etmeme: Hatalar için özür dilememe veya pişmanlık göstermeme alışkanlığıdır. Bu, ilişkileri onarma ve güveni yeniden inşa etme fırsatlarını kaçırır.

  16. Dinlememe: Başkalarının fikirlerini ve endişelerini gerçekten dinlememe durumudur. Bu, iletişimi zayıflatır ve değerli bilgilerin kaybedilmesine neden olur.

  17. Teşekkür etmeme: Başkalarının yardımları veya katkıları için teşekkür etmeyi unutma alışkanlığıdır. Bu, çalışanların değer görmediğini hissetmesine yol açar.

  18. Haberciye kızma: Kötü haberleri getiren kişiyi cezalandırma eğilimidir. Bu, açık iletişimi engeller ve sorunların gizlenmesine neden olabilir.

  19. Sorumluluğu başkasına yükleme: Hataları veya başarısızlıkları başkalarına yükleme alışkanlığıdır. Bu, kişisel gelişimi engeller ve güveni zedeler.

  20. Aşırı "ben" odaklı olma: Her şeyi kendi perspektifinden görme ve başkalarının ihtiyaçlarını göz ardı etme eğilimidir. Bu, empati kurmayı zorlaştırır ve ilişkileri zayıflatır.


Bu alışkanlıklar genellikle başarılı insanların farkında olmadığı veya önemsemediği küçük davranışsal kusurlar olarak başlar. Ancak zaman içinde bu davranışlar, kişinin kariyerinde ilerlemeyi engelleyen ciddi engellere dönüşebilir.


Goldsmith, bu alışkanlıkları değiştirmek için sistematik bir yaklaşım öneriyor:


  1. Geri bildirim alma: Çalışma arkadaşlarından, astlardan ve üstlerden dürüst geri bildirim almak çok önemlidir. Bu, kişinin kendi davranışlarının başkaları üzerindeki etkisini anlamasına yardımcı olur.

  2. Özür dileme: Geçmişteki hatalı davranışlar için özür dilemek, değişime açık olduğunuzu gösterir ve yeni bir başlangıç yapmanızı sağlar.

  3. Reklamını yapma: Değişme niyetinizi açıkça ilan etmek, çevrenizdeki insanların bu değişimi fark etmesini ve desteklemesini sağlar.

  4. Dinleme: Aktif dinleme, başkalarının fikirlerine ve geri bildirimlerine açık olmanın temelidir.

  5. Teşekkür etme: Başkalarına yardımları ve katkıları için teşekkür etmek, olumlu ilişkiler kurmaya ve sürdürmeye yardımcı olur.

  6. Takip etme: Düzenli olarak geri bildirim istemek ve ilerlemeyi ölçmek, değişimin kalıcı olmasını sağlar.

  7. İleriye dönük geri bildirim (İleriye dönük bildirim): Geçmişe odaklanmak yerine, gelecekte nasıl daha iyi olunabileceğine odaklanmak önemlidir.


Burada, İleri bildirim konusunu biraz daha detaylandırmak isterim. Bu yaklaşım, geçmiş performansa odaklanan geri bildirimden farklı olarak, gelecekteki performansı iyileştirmeye odaklanıyor.


İleriye Dönük Bildirimin Temel Adımları:


  1. Değiştirmek istediğiniz bir davranışı seçin: Hayatınızda önemli ve olumlu bir fark yaratacak bir davranış olmalı.

  2. Bu hedefi birine anlatın: Bu kişi eşiniz, çocuğunuz, patronunuz, arkadaşınız veya iş arkadaşınız olabilir. Hatta bir yabancı bile olabilir.

  3. İki öneri isteyin: Bu kişiden, seçtiğiniz davranışı geliştirmenize yardımcı olacak iki öneri isteyin. Önemli kural: Geçmişten bahsedilmemeli, sadece geleceğe odaklanılmalı.

  4. Önerileri dikkatle dinleyin: Not alabilirsiniz. Tek kural: Önerileri yargılamamalı, değerlendirmemeli veya eleştirmemelisiniz. Tek izin verilen yanıt "Teşekkür ederim" olmalı.


İleriye Dönük Bildirimin Avantajları:


  1. Geçmişe takılıp kalmaz: Geçmiş hataları veya başarısızlıkları tartışmak yerine, gelecekteki iyileştirmelere odaklanır.

  2. Savunmacı tepkileri azaltır: İnsanlar genellikle eleştiriye karşı savunmacı olurlar, ancak gelecek için öneriler almaya daha açıktırlar.

  3. İlişkileri güçlendirir: Bu yöntem, karşılıklı yardımlaşma ve işbirliği ruhunu teşvik eder.

  4. Yaratıcılığı teşvik eder: İnsanlar, geçmiş performansı eleştirmek yerine gelecek için yaratıcı çözümler üretmeye odaklanır.

  5. Zaman kazandırır: Geçmiş olayları tartışmak yerine doğrudan çözümlere odaklanmak daha verimlidir.

  6. Sürekli öğrenmeyi teşvik eder: Bu yöntem, sürekli gelişim ve öğrenme kültürünü destekler.


İleriye Dönük Bildirimin Uygulanması:


  • Bu yöntemi birçok kişiyle uygulayabilirsiniz. Ne kadar çok kişiden öneri alırsanız, o kadar çok fikir edinirsiniz.

  • Önerileri hemen uygulamak zorunda değilsiniz. Sizin için uygun olanları seçip uygulayabilirsiniz.

  • Bu yöntem, geleneksel geri bildirimin yerini almaz, onu tamamlar.

  • İleriye Dönük Bildirim, bir kerelik bir etkinlik değil, sürekli bir süreçtir.


Goldsmith, İleriye Dönük Bildirimin özellikle üst düzey yöneticiler için faydalı olduğunu vurguluyor. Çünkü bu kişiler genellikle doğrudan ve dürüst geri bildirim almakta zorlanırlar. İnsanlar genellikle güç sahibi kişilere eleştiri yöneltmekten çekinirler. Ancak gelecek için öneriler sunmak daha az tehditkar görünür.


Yazar, bu yöntemin sadece iş hayatında değil, kişisel ilişkilerde de etkili olabileceğine dikkat çeker. 


Sonuç olarak, İleriye Dönük Bildirim, insanların geçmiş hatalarına takılıp kalmak yerine, gelecekteki potansiyellerine odaklanmalarını sağlayan güçlü bir araçtır. Bu yöntem, olumlu değişimi teşvik eder, ilişkileri güçlendirir ve sürekli öğrenme kültürünü destekler.


Goldsmith, değişimin kolay olmadığını, ancak kararlılık ve düzenli çaba ile mümkün olduğunu vurguluyor. Başarılı insanların genellikle değişime direnç gösterdiğini, çünkü mevcut davranışlarının onları başarıya ulaştırdığına inandıklarını belirtiyor. Ancak, daha yüksek seviyelere ulaşmak için bu direnci aşmak ve sürekli gelişmeye açık olmak gerekiyor.

Bu noktada, Goldsmith'in kitap içerisinde geçen, önemli bir kaç cümlesine de yer vermek isterim.

İnsanlar, davranışlarını değiştirmek de dahil olmak üzere, bir şeyi ancak kendi değerleri tarafından tanımlanan kendi çıkarlarına uygun olduğu gösterilebilirse yaparlar.
Başarılı insanlar, odak noktasını kendilerinden başkalarına kaydırmayı öğrendiklerinde harika liderler olurlar.
Hatayı üstlenemeyen bir lider, körü körüne savaşa gireceğimiz biri değildir. İçgüdüsel olarak o bireyin karakterini, güvenilirliğini ve bize olan sadakatini sorgularız. Ve bu yüzden ona olan sadakatimizi geri çekeriz.
Liderlere ne yapmaları gerektiğini öğretmek için çok zaman harcıyoruz. Liderlere ne yapmamaları gerektiğini öğretmek için yeterli zaman harcamıyoruz. Tanıştığım liderlerin yarısının ne yapmaları gerektiğini öğrenmelerine gerek yok. Ne yapmamaları gerektiğini öğrenmeleri gerekiyor.
Bazı liderler, elde edilen başarıların "kendilerine rağmen" elde edildiğini fark edemezler.

Goldsmith, liderliğin sürekli bir öğrenme ve gelişme süreci olduğunu vurguluyor. Başarılı liderler, kendi davranışlarını sürekli olarak gözden geçirmeli, geri bildirim almalı ve gerektiğinde değişiklik yapmalıdır. Ayrıca, liderler çalışanlarının ihtiyaçlarına ve motivasyonlarına duyarlı olmalı, onları desteklemeli ve geliştirmelidir.


Sonuç olarak, "İş Dünyasında Zirveye Giden Yol", başarılı insanların daha da ileriye gidebilmeleri için kişiler arası becerilerini geliştirmeleri gerektiğini vurguluyor. Kitap, öz farkındalık, dürüst geri bildirim ve sürekli gelişmenin önemini vurguluyor ve liderlik yolculuğunda karşılaşılan zorlukları aşmak için pratik stratejiler sunuyor. Bu yaklaşım, hem bireysel kariyer gelişimi hem de etkili liderlik için değerli iç görüler sağlıyor.


Kendi düşüncelerimi ve yorumlarımı da harmanladığım bu kitap özetini yorumlarınıza sunar, bu kitabı en kısa sürede okumanızı memnuniyetle tavsiye ederim.


Ruhi Okan Çilingiroğlu

bottom of page