top of page

İlham Veren Liderlik

  • Yazarın fotoğrafı: okancilingiroglu
    okancilingiroglu
  • 3 Nis
  • 4 dakikada okunur

İlham Veren Liderlik

Bölüm 1: Neden?


Günümüzün hızla değişen ve gelişen iş dünyasında, “ilham” çoğu zaman atlanan, doğru tanımlanmayan, uygulanmaktan kaçınılan ve kıymeti bilinmeyen bir kavram olarak karşımıza çıkar. İlham, çalışanları harekete geçiren, yaratıcı düşünmelerini sağlayan ve içlerindeki potansiyeli ortaya çıkaran güçlü bir etkidir. Daniel Goleman, “Yeni Liderler” kitabında “Biz, liderin başlıca görevinin, önderlik ettiği kişilerde iyi duygular uyandırmak olduğunu ileri sürüyoruz. Bu ise, lider ahenk -insanların en iyi yanlarını ortaya çıkaran olumlu duygular- yarattığında gerçekleşir. O halde, liderlerin temel görevi duygularla ilintilidir.” demiştir. İlham verebilmek, iyi ve olumlu duyguları ortaya çıkarmanın en güçlü yoludur.


Sıkı iş temposu, zorlu hedefler ve sürekli değişen koşullar altında, çalışanlar ve liderler motivasyonlarını korumakta zorlanabilirler. Bu noktada, iş hayatına, liderliğe ve başarıya yeni bir bakış açısı getirmek, çağdaş bir kültür oluşturmak gerekmektedir. Bu kültürün temeli; “amaç ve anlam bulma” ihtiyacı, “fark yaratma” isteği, “aidiyet” duygusu, “güven” ihtiyacı ve “fayda yaratma” arzusundan oluşur. Bu aslında bir "Neden" arayışıdır. İşimizi neden yapıyoruz? Bu şirket/iş yeri neden var? Neden her sabah aynı yere aynı insanları görmeye gidiyoruz? Cevabınız para, maaş veya sigorta ise, lütfen bu yazının devamını daha dikkatli okuyun.


Çalışanlar için, yaptıkları işlerin arkasındaki "Neden"i anlamak, günlük görevlerini sıradan işlerden anlamlı eylemlere dönüştürebilir. Bu, sadece bir işi tamamlamakla, gerçekten bir fark yaratmak arasındaki ayrımdır. Günlük görevlerimizi daha büyük bir amaca bağladığımızda, ilham doğal olarak ortaya çıkmaya başlar. Sıradan işler sıradan olmaktan çıkıp anlam kazanır ve zorlukların üstesinden gelmek tutkulu ve heyecanlı bir uğraşa dönüşür. ("Find Your Why" / Simon Sinek kitabını okuyun)


Bu noktada, liderler, ekiplerini motive etmek, inovasyonu teşvik etmek ve işbirliğini artırmak için "Neden/Amaç Odaklı" yaklaşımlar kullanabilirler. Şirketin ya da iş biriminin vizyonunu ve amacını net bir şekilde ifade ederek aidiyet duygusu ve ortak bir misyon oluşturabilirler. Bu yaklaşım, geleneksel organizasyon yapısını yeniden şekillendirir ve amacı merkeze koyar. Pratikte bu, işin teknik detaylarına veya prosedürlerine odaklanmadan önce, yapılan işin neden önemli olduğunu ve nasıl bir etki yaratacağını net bir şekilde açıklamak ve herkesin aynı düzeye gelmesini sağlamak anlamına gelir.


Devamında, liderler; çalışanlarının risk alabilecekleri, fikirlerini açıkça paylaşabilecekleri, hata yapabilecekleri ve hatalarından öğrenebilecekleri güvenli ortamlar yaratmaları için teşvik edilmelidir. Hızlı değişim ve sürekli öğrenmenin çok önemli olduğu günümüz iş dünyasında, bu psikolojik güvenlik, sıradan bir ekip ile yenilikçi bir güç merkezi arasındaki farkı ortaya çıkaracaktır. Bu ortamların kurulması için de liderler, mutlaka organizasyonun tamamı tarafından desteklenmelidir.


Hem çalışanlar hem de liderler için, özgünlük ve tutarlılık üzerine olan bu uygulamalar, trendlerin ve beklentilerin hızla değiştiği bir ortamda, kişinin temel değerlerine ve amacına sadık kalması noktasında sağlam bir temel oluşturur. Bu uygulamalar; ekip üyeleri, müşteriler ve paydaşlar arasında güven inşa eder. Önemli olan her zaman doğru cevaplara sahip olmak değil, tutarlı bir şekilde temel amaç ve değerler tarafından yönlendirilmektir.


Tabii ki tüm bunların ortaya koyulabilmesi için benimsediğiniz liderlik tarzı da büyük önem taşır.


Bölüm 2: Nasıl?


Otoriter liderlik yerine, ilham veren ve hizmet eden liderlik tarzı, modern iş dünyasının işbirlikçi ve dinamik doğasıyla mükemmel bir uyum sağlar. Bu tarz liderler, çalışanlarının gelişimine ve refahına öncelik verip potansiyellerini en üst düzeye çıkarmalarını destekleyerek ilhamın yeşerebileceği bir ortam yaratırlar. İlham veren ve hizmet eden liderlik yaklaşımı; bağlılığı, katılımı ve sürekli gelişim kültürünü besler.


Uzun vadeli başarıya yapılan vurgu, eski tip otoriter iş dünyasının genellikle kısa vadeli sonuçlara odaklanan yaklaşımına taze bir alternatif sunar. Hem çalışanları hem de liderleri bir sonraki çeyreğin veya yılın ötesini düşünmeye teşvik ederek, sürdürülebilir büyümeyi ve anlamlı ilerlemeyi teşvik eder. Bu uzun vadeli bakış açısı, ekiplerin iş hayatının kaçınılmaz iniş çıkışlarının üstesinden gelmelerine yardımcı olur, ilhamın geliştiği ortamlar yaratır ve zorlu zamanlarda bile motivasyonu korur.


Bu bakış açısıyla, sadece kendi iş memnuniyetlerini artırmakla kalmaz, aynı zamanda organizasyonlarını ve toplumu olumlu yönde etkileyebilecek anlamlı değişimlere de öncülük ederler. Bu liderlik yaklaşımı, çalışanların kendilerini daha güvende ve değerli hissetmelerini sağlar.


İlham veren ve hizmet eden bir liderin uygulaması gerektiğini düşündüğümüz adımlar aşağıdaki gibidir:


✅Net bir vizyon oluşturun: Bu vizyonu düzenli olarak ekibinizle paylaşın ve günlük işlerle nasıl bağlantılı olduğunu açıklayın. Ekibinizin ve sizin vizyonunuzu birbirlerine yakınlaştırmaya çalışın.


✅Uzun vadeli düşünün: Kısa vadeli kazanımlar yerine sürdürülebilir başarıya odaklanın. ("Finite and Infinite Games" / James Carse kitabını okuyun). Planlama süreçlerine ekibinizi de dahil edin.


✅Açık iletişimi teşvik edin: Düzenli birebir görüşmeler yapın. Aktif ve etkin dinleme teknikleri kullanın ve çalışanlarınızın fikirlerini özgürce paylaşmalarını teşvik edin. Farklı bakış açılarına açık olun.


✅Kararlara dahil edin: Ekibinizin alınan kararlarda söz sahibi olmalarını sağlayın. Bu durum, onların işlerine olan bağlılıklarını ve motivasyonlarını artırdığı gibi, ekibinizdeki her bir çalışanın kendisini değerli hissetmesini ve takımın bir parçası olmasını sağlar.


✅Geri bildirim kültürü oluşturun: Düzenli ve yapıcı geri bildirimler vermeyi öğrenin, daha önemlisi, siz de geri bildirim almaya açık olun ve bunu teşvik edin. Unutmayın, doğru geri bildirim, kişilere eleştiri değil, hedefleri ile aralarındaki mesafeyi görme şansı verir.


✅Güven ortamı oluşturun: Ekibinizin hata yapmasına izin verin ve bunları bir öğrenme ve öğretme fırsatı olarak görün. Ekibinizin risk almasını teşvik edin ve yeni fikirleri destekleyin. Karşılaştıkları hatalar için buldukları çözümleri ekip içerisinde yaygınlaştırmalarını sağlayın.


✅Yetki devri yapın: Çalışanlarınıza sorumluluk verin, hata yapmalarına ve karar almalarına izin verin, inisiyatif almaları için teşvik edin. Mikro yönetimden kaçının.


✅İş-Yaşam dengesini destekleyin: Ekibinizin kişisel yaşamlarına ilgi ve saygı gösterin, işi işte bırakmalarını destekleyin. Empati gösterin. Fazla mesai yapmaları değil, mesai saatlerinde efektif çalışmaları kıymetlidir, bunu asla unutmayın.


✅Ekibinizi koruyun: Başarının sorumluluğunun tamamını, kendinizi dahil etmeden ekibinize verin. Herhangi bir başarısızlığın sorumluluğunu da ekibinize māl etmeden kendiniz üstlenin. Unutmayın, liderlik, insanları yönetmekten sorumlu olmak demek değil, yönetiminizdeki insanlardan sorumlu olmak demektir. Amaç; senin için çalışan bir ekibe sahip olmak değil, seninle çalışan bir ekibin parçası olmaktır.


✅Başarı ve çabayı takdir edin: Küçük büyük ayrımı yapmadan, tüm kazanımları takdir edin. Ekip içi takdirin yarattığı pozitif etkileri küçümsemeyin. Ekip dışı takdirleri tüm ekibe mâl edin. Kişileri değil, tüm ekibi ödüllendirin.


✅Örnek olun: Sürekli öğrenmeye ve gelişime kendinizi adayın ve bu çabalarınızı görünür kılın. Eğitim programları, koçluk ve mentorlük gibi yöntemlerle ekibinize de fırsatlar sunun. Ayrıca, diğer liderlerle iletişim ve işbirliğinizi artırarak bu kültürü birlikte oluşturun ve koruyun.


Patrick Lencioni, “Ekiplerin 5 Temel Aksaklığı” kitabında aksaklık olarak tanımladığı en önemli beş konuyu; güven eksikliği, çatışma korkusu, bağlılık eksikliği, hesap sorulabilir olmaktan kaçınma ve sonuçları dikkate almama şeklinde açıklamıştır. Yukarıda bahsettiğimiz tüm adımlar, bu beş konudan doğabilecek sıkıntıların önüne geçebilecek bir liderlik modelini anlatmaya yöneliktir.


Unutmayın ki, ilham veren ve hizmet eden liderliğe geçiş, bir süreçtir. Biz liderler de bu süreçte hatalar yapacağız ve mutlaka eksiklerimiz olacak. Önemli olan; bunları görüp fark etmek, öğrenmek, paylaşmak ve gerekirse destek alıp sürekli gelişim yolunda kalmaktır.


Liderlerin amacı, sadece kendisini takip eden insanlar yaratmak değil, vizyon sahibi ve bağımsız kararlar alabilen yeni liderler yetiştirerek organizasyon içinde sürdürülebilir bir liderlik kültürü oluşturmaktır.


Sevcan Köseer & Okan Çilingiroğlu

bottom of page